carry through Anlamı, Karşılığı

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P Q R S Ş T U Ü V W X Y Z

İngilizce - Türkçe

  • carry through
    k. dili 1. (on) -i yerine getirmek; -i bitirmek: She carried through on her promise. Sözünü yerine getirdi. 2. (bir şeyin) sayesinde (bir işi) yapmak/başarmak: Their optimism will carry them through. İyimserlikleri sayesinde bu zor dönemi atlatacaklar. Two tons of wood are enough to carry us through the winter. Kışı geçirmek için iki ton odun yeter bize.